3 – 24 ARALIK 2012
Doğu Çankaya ’nın , ağırlıklı olarak ahşap üzerine karışık teknikle oluşturduğu resimleri 03 Aralık – 24 Aralık 2012 tarihleri arasında Teşvikiye Galeri/MİZ’de sanatseverlerle buluştu.
Frankfurt Okulu düşünürleri Theodor Adorno ve Max Horkheimer, birlikte kaleme aldıkları “ Aydınlanmanın Diyalektiği” adlı eserlerinde, bugünün dünyasının açmazlarını tahlil ederler. Çankaya’nın sergi başlığında yer alan“YENİ DÜNYA DÜZENİ” ifadesi de adeta bu yeni(?) düzenin sanatsal düzlemde yeni baştan düşünümü olarak tanımlanabilir.
Ahşap üzerine karışık teknik kullanmayı sürdüren Çankaya’nın kullandığı malzemelerin çeşitliliği bu seride de ayrımsanıyor. Ana malzeme olarak ahşabı yeğleyen sanatçının çevreci tavrı ile ilişkilendirilebilecek bu tutum, Çankaya’nın hiperbarik doktor kimliğinin bir uzantısı gibidir.
Otobiyografik ögelerin de zaman zaman kullanılan malzemelerin oluşturduğu katmanlar arasından kendini gösterdiği“Yeni?DünyaDüzeni”, bu yeni dünyanın, doğa-kültür ikili karşıtlığı üzerinde temellendiği gözlemi üzerine kuruludur. Yeni“kültür” , doğanın ayaklar altına alınmasıyla “yükselmiştir”.
Yeni resim dizisinde üçüncü boyutu oluşturan küçük hayvan figürleri yakından incelendiğinde bu hayvanların yaralı ve eksik olduğu ayrımsanır. Bu hayvanlar deney hayvanlarıdır ve tıp biliminin gelişimine, kobay olarak, yarım kalarak ve ölerek “hizmet” etmektedir.
Hayvanların trajedisini, resimlerde bir anlatıcı ya da “üst ses” olarak Doğu Çankaya resimlerinde sık sık karşımıza çıkan bir baykuş-kedi anlatır aslında. Baykuşun bilgeliği, kedinin dayanıklılığı, insan zulmüne karşı hayvanlar dünyasının sağlam duruşunu simgeler gibidir. Kısaca, Doğu Çankaya, hiç de karşıt olmadığı halde karşı saflarda yer almak durumunda kalan iki dünya arasında bir arabulucudur ve anlatıya müdahale etmez, sadece gözler önüne serer.