7 – 30 NİSAN 2015
Bu sergi, Mıgırdiç Margosyan’ın “Gâvur Mahallesi” ve “Biletimiz İstanbul’a Kesildi” adlı iki öykü kitabı üzerine kurulmuştur. Söz konusu kitaplarda Diyarbakır kentinin eski kozmopolit yapısı, yazarın çocukluk döneminden aktarılan birtakım olaylarla gözler önüne serilir. Olayların sahnesi ise ağırlıklı olarak Gâvur Mahallesi’dir.
Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Farsça, Arapça, Ermenice gibi çeşitli dillerin kullanıldığı bu mahalle, elbette yaşam biçimleri açısından da bir “farklılık” içermekteydi. Ne var ki bu farklılığın bazı “dil kaymaları”nın dışında, o zamanlar da ideal bir etkileşim yaratmadığına ya da moda tabir ile bir “kültürel geçişlilik” oluşturmadığına dikkat çekmek gerekir. Margosyan’ın kitaplarında bize anlatılan bu mahalle, eğlenceli olaylarla dolu olsa da aslında daha derinlerde büyük zorlukların, büyük vahşiliklerin ve büyük hüzünlerin de izlerini taşır.
“Açık Dünya”, iki bölümden oluşan bir sergidir. Birinci bölüm, öyküleri okurken yapılmış çizimlerden ve tutulmuş notlardan oluşur. Açıkçası bu bölümdeki çalışmalar, o öykülerin harekete geçirdiği bir tahayyülün ürünleridir; yani Gâvur Mahallesi’ni henüz görmeden, uzaktan düşünmektir. Oysa ikinci bölüm, ilk bölümden tümüyle ayrı biçimde ortaya çıkmıştır ve bunlar, 2015 yılının Şubat ayında Gâvur Mahallesi’ne yapılmış bir seyahatin belgeleridir.
İlk adımda öykülerden tanınan ve bir hayal dünyası halinde beliren Gâvur Mahallesi, oraya yapılan seyahatten sonra ete kemiğe bürünmüş ve önümüze somut olarak serilmiştir. İşte “Açık Dünya”, hayal dünyası ile somut dünyanın, tam da “bugün” karşılaştırıldığı bir sergidir. Ve bu karşılaştırma, artık ne eski Gâvur Mahallesi’nin hayallerine ne de bugünün somutluğuna bağlı kalır; kaçınılmaz olarak buradan yeni bir öykü çıkar.
“Açık Dünya”, Margosyan’ın öykülerinin içinden, o öyküleri yeniden yazmaktır; aynı zamanda da Gâvur Mahallesi’ni yeniden hayal etmektir elbette… Ama özellikle, o mahallenin bugünkü gerçekliği ile birlikte…