16 yaşımdan beri büyük bir tutku ile fotoğraf çekiyorum.
Zifiri karanlıkta bir başıma Nemrut’a tırmanırken, beyazların içinde Çıldır G.lü’nü bulmaya çalışırken, Kız Kulesi’ne karşı doğru ışığı doğru zamanda yakalamak için karlarda yuvarlanırken; hiç eksilmeyen bir heyecanla daha iyi fotoğrafın peşinde koşuyorum.
Günümüz teknolojisi fotoğrafı herkesin hayatının bir parçası haline getirdi. Günde 70 milyon fotoğraf instagram platformu üzerinden dünya ile paylaşılıyor. Bu gelişim bir yandan fotoğrafçılar üzerinde daha çok ve daha iyi üretmek için baskı yaratırken, diğer yandan fark yaratmayı zorlaştırıyor.
Bu sergimde, peşinde iz sürdüğüm anların, manzaraların ve mekanların fotoğraflarını sizlerle paylaşıyorum. Bilinen yerleri kendi bakış açımla yorumlayarak, hem göze hem de duygulara hitap etmeyi hedefliyorum.
Hayatımızın akışı içinde fark etmeden yanından geçip gittiğimiz detayların, pek nadir olarak denk gelebilecek tesadüflerin, doğanın sunduğu sürprizlerin fark edilmesini istiyorum.
Sergimde göreceklerinizin hayatlarınızda hoş “iz”ler bırakmasını dilerim.
