14 KASIM – 9 ARALIK 2017
FARKI FARK ETTİRMEK
Nuri Battal, haklı bir itirazla halihazırdaki sanatsal üretimin karşısına dikiliyor: Fark yoksa tekrar nerede?
Battal, tekstür bağlamında oldukça deneyimlidir. Arada pop arttan icazetli ve dijital medyanın olanaklarını da kullanarak ürettiği figürlü çalışmaları var ve şimdi kendi yerini dolduruyor. Anlık jestle, popun klişelerini tokuşturuyor.
Pop-artın bugünkü sanat üretiminde ne denli baskın olduğu ortada. Çoğunlukla sulandırılmış ve mekanikleştirilmiş parodilerle yüzleşiyoruz, Battal bu furyanın dışındadır. Pop-artla arasına inkar edilmez bir mesafe yerleştirmekle kanıtlıyor bunu da. Eğri (kullanılıp atılmış) çividen yola çıkan heykellerini de göz önünde tutuyorum. Hazır nesneleri anıtsal boyutlarda kullanan C. Oldenburg’dan ayrıldığı noktayı eğrilik tercihinde ve bir de renklendirmede belirlemek mümkün. Atık bir nesnedir eğri çivi ve Battal onları orantılı büyütmekle yetinmiyor göz alıcı renklere boyayarak elit bir statüde onurlandırıyor. Peki, bu resimler nerede farklılaşıyor?
Bu soruyu bir adlandırma yanıtlayabilir ancak. Anlam çokluğu daima isimler çokluğudur ve bu resimleri soyut- dışavurumcu-pop olarak ayırt etmeyi öneriyorum. Soyut-dışavurumcu-pop, evet, farkı ifade edecek olan budur. Pop-art medyatik dile düşkündür; ikonik, kiç, sinema, fotoğraf, çizgi roman vb. sunum klişelerine. Ama genel olarak imgelerle meşguldür. Soyut, hele de dışavurumcu bir soyut, hesabında yoktur onun. Nuri Battal işte böyle bir farkı zorluyor.
Kurgusal açıdan yalındır resimler, fonda yatışmış bir renk onun üstündeyse barok jestlerle taranmış bir başka renk. Jestler anlık ve bilinçdışı oysa renkler her türlü dramatik yükten kurtulmuş, hınzır bir hafiflik telkin etmekte. Soyut çalışmış ardıl pop sanatçılar elbette var fakat onlarda renk dışavurumcu bir eda takınmaz, olabildiğince medyatik sunuma yakın konumlandırılmıştır.(Örneğin, D. Hirst’ün renkli noktalardan oluşan rafine sunumları.) Dilini, yaygın sunuma dayamış Pop-artın tersine, dilini, anlık duyum patlamaları ve yaygın duyumlarla seferber eden Battal promlematik bir yolda.
Günümüzde aranan özgünlük değil farktır. Küçük de olsa bir fark. Yoksa yalnız simülakrlarla ‘tanışıp duracağız.’ Pop-art Battal’a yakışıyor ve Battal’da onun mirasçısı olarak hazıra konmaya gönüllü değil. Mirası, fark temelinden hak etmeye çalışıyor ve bu yol sürprizler vadediyor.
Gerisi sanatçının gayretine kalmış.
Gerisi sanatçının gayretine kalmış.
YALÇIN SADAK