You are currently viewing Tuba Önder Demircioğlu ‘Tuba Ağacı’

Tuba Önder Demircioğlu ‘Tuba Ağacı’

10 – 31 MART 2015

“CİHAN BİR DAĞDIR, YAPIP ETTİKLERİMİZ İSE BİR SES. DAĞA NE KADAR KUVVETLİ BAĞIRIRSANIZ SİZE YANKISI DA AYNI NİSPETTE OLUR.” 

Rumi

Yaşamın tümü, insanın yapıp ettiklerinden ibarettir. Savaşlar, barışlar, duygular, hırslar, sevgiler, kinler ve daha yücelmiş yada alçalmış değerlerin tümü insanı biçimlendirirken aynı zamanda yaşamını da şekillendirir. Aslında yaşam maneviyat ve maddesel değerler üzerine temellenmiştir. Her dönemde, bunun örnekleri görülmüştür. Uzun yıllardır devam eden, post-modern sembolizmini barındıran “Dans edenler” koleksiyonuma ve son dönemde bunlara eklenen “Savaşçılar” koleksiyonuma ait heykellerim tamda bu noktadan hareketle, Galeri/MİZ’de gerçekleşecek olan kişisel sergimde, yeni anlamlar ile vücut bulmuşlardır.

Çok hızlı üreyen, sürekli farklı formlara ve anlatımlara bürünen düşüncelerimin “Dans edenler” den sonra “Savaşçılar” a dönüşmesi, uzun bir düşünsel sürecin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Sembolik anlatım eğilimli çalışmalarım, uzun soluklu araştırmalarım ve düşüncelerim ile seramik malzemenin muhteşem olanakları ve ifade şekli birleşerek şu anki hallerini almışlardır.

Manevi dünyayı sembolize eden, dans eden bedenlerine oturtulan, geleneksel kültürden izler taşıyan heykellerimde, biçime yönelik arayışlarım heykellerin kurgularını belirleyen beden hareketleri ve figürlerde kumaş gibi kullandığım kilin, sufi felsefesine ilişkin düşüncelerim; özgün bir sanatsal anlatımla ifade etmeye çalıştım. Manevi yükselişi, yakarmayı, paylaşmayı, sevmeyi, alçakgönüllülüğü ifade eden heykeller, yalın ama belli bir anın dinamizmi ile her an hareket edecekmiş gibi sembolize etmeye çalıştım.

Materyalist ve maddi dünyayı sembolize eden Savaşçı heykellerimde ise duruşları, beden hareketleri, bağları ve dövmeleri, yaşamın onlara getirdiği yükleri anlatmaktadır. Yoğun duygu hallerini, hissettiklerini, acılarını, kaybettikleri karşısındaki kazandıklarını sembolize etmektedir. Heykellerdeki bu düşüncelerin tümü Tuba Ağacı’nda bir araya gelmiştir.

“Tuba Ağacı”, tüm cenneti gölgeleyen ve tüm meyveleri üzerinde barındıran, kökleri havada dalları aşağıda etrafını dolaşmaya ömürlerin yetmediği kadar büyük ve yüce bir ağaç olarak tasvir edilmektedir. Tuba ağacı benzersiz özelliklere ve görülmemiş bir zenginliğe sahiptir. Ayrıca, insan da, Tuba Ağacı gibi bütün kök, dal, yaprak, çiçek ve meyveleri ile irtibatlıdır, müstakil değildir. İnsan, vücudu dahil tüm aza ve hissiyatları birbirleriyle irtibat halindedir. Bu manevi ağacın kökleri yukarda (cennette) ve bu manevi dallar vasıtasıylada bu maddi ve manevi şeyler dünyaya yani bize ulaştırılmaktadır. Bizler bu dünyada bu dallardan hangisine tutunursak, bu dalların bizleri o yönde götüreceğine inanılır. Bu inanışta bu sergimin içeriğini oluşturmaktadır.

E-katalog için tıklayınız